Ahmet Ümit kitabı, ilk kez Berlin Bergama Müzesini ziyareti
sırasında daha önce görmediği Zeus Atlarını görünce kitabı yazmaya karar
vermiştir. Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere “Kayıp Tanrılar Ülkesi”
olarak da isminde yayıma geçen eserinde, tarih, polisiye ve macera dolu bir
yapıt olmuştur.
Kayıp Tanrılar Ülkesi Kitabı Hakkında
“Babasız çocuklar tanrıya sığınırdı ama o tanrı olmayı
seçti.”
Ahmet Ümit’ten polisiyeyi arkeoloji ve mitolojiyle
harmanlayan usta işi bir roman.
Berlin Emniyet Müdürlüğü’nün cevval başkomiseri Yıldız
Karasu ve yardımcısı Tobias Becker, göçmenlerin, işgal evlerinin ve sokak
sanatçılarının renklendirdiği Berlin sokaklarından Bergama’ya uzanan bir
macerada, hayatı ve insanları yok etmeye muktedir sırların peşinde bir seri
cinayetler dizisini çözmeye çalışıyor. Soruşturmanın Türkiye ayağında sürpriz
bir ismin olaya dâhil olmasıyla heyecanın dozu gitgide artıyor.
Kayıp Tanrılar Ülkesi, Zeus Atları ve Pergamon Tapınağı’nın
gölgesinde mitlere günümüzde yeniden hayat verirken, suçun çağlar ve kültürler
boyu değişmeyen doğasını bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor.
“O yüzden unuttuk dediğiniz yerden başlayacağım. Unutmanın
bedelini ödeyecek unutanlar. Cezaların en şiddetlisiyle ödüllendirilecek
saygısızlık yapanlar, kalbi yerinden çıkarılacak beni kalbinden çıkaranların,
yüzlerinin derisi yüzülecek benden yüz çevirenlerin…”
Kayıp Tanrılar Ülkesi Kitabının Konusu
Yazar hikâyenin ana karakterini “Babasız çocuklar tanrıya
sığınırdı ama o, tanrı olmayı seçti!” şeklinde tanımlar. Ahmet Ümit, babasız
yetişen ve yaşadığı kötü olayları, büyüdüğü zaman tanrı olma isteğiyle aşmaya
çalışan becerikli bir katilin hikâyesini kitabında anlatır. Berlin’de yaşayan
katil, oldukça akıllı ve yetenekli olduğu için uzun süre yakalanmaz. Yunan
mitolojisinin baş tanrısı olan Zeus’un ağzından, parşömen kâğıtlarına insan
kanı kullanarak şiirler ve destanlar yazar, kafasındakileri farklı bir
karaktere dönüşerek dışarıya yansıtır. Katilin amacı, işlediği cinayetler
aracılığı ile insanlara geçmişte kalan ve günümüzde sadece birer mitten ibaret
olan Yunan ve Roma panteonunda yer alan tanrıları hatırlatmaktır. Unutulmuş
tanrıları yeniden uyandırmak için kurbanlar veren ve birçok insanın canını alan
bir seri katilin çevresinde döner olaylar. İnsanlara olan nefretini kendi
içinde absorbe edemeyip eyleme döken bozuk bir ruhtur ana karakter. Babasız
kaldığından beri yaşadıkları yüzünden ölen babasını suçlar ve onunla
hesaplaşmak için Tanrıların Evi Olimpos (Olympos) dağına çıkmaya çalışır.
Tanrıların kayıp evi/ülkesine gidebilmek için her şeyi yapmaya hazır, geçmiş
travmalarından kurtulamamış bir insanın yaşadıklarını anlatır. Türk bir ailenin
çözümlemeye çalıştığı cinayetler ve katilin yaptıklarını anlatırken, Türkiye’ye
ve Pergamon’dan götürülen sunağa bolca atıf yapar. Romanda anlatılan hikâyenin,
bahsedilen yerlerin kısmen gerçeğe dayanması ise ilgi çeker.
Ahmet Ümit Kimdir?
Ahmet Ümit 1960 yılında Gaziantep’te doğmuş türk şair ve gazetecidir. Genelde polisiye roman
türünde eserler vermiştir.