Hüzün ve Özlem İçeren Bir Roman-Ayşe Kulin-Hazan
Hazan, sonbahar demek.
Hüzünle akraba olan bu
sözcüğün bir başka anlamı özlem ve ayrılık mevsimi… Bir diğeri sararıp solmuş,
eski canlılığını kaybetmiş kimse.
Kimi tanımlarında kendimi
bulduğum bu kelimeyi çok sevdim ve madem ben de sonbahar mevsimindeydim
ömrümün, kitabımın adını HAZAN koydum.
VEDA ile başlayıp UMUT-
HAYAT- HÜZÜN ve HAYAL ile sürdürdüğüm otobiyografik yolculuğumu HAZAN ile
noktalıyorum. Kitabın hüzün dozu aşırıya kaçmasın diye komik ve mutlu anılarımdan
da seçtim siz okurlarım için. Hayat bir döngüdür, bahar er geç gelir ve yaza
kavuşur. Benim bir kış günü yazmaya başladığım HAZAN ile siz bir yaz günü
buluşacaksınız. Yaz mevsiminizin mutlu, huzurlu geçmesi dileğiyle keyifli
okumalar diliyorum.
Ayşe Kulin
AYŞE KULİN HAZAN KİTAP ÖZETİ
Hazan kitabı, Ayşe Kulin’in
geçirdiği bir ameliyat ile başlar. Bir rüya ile başlayıp daha sonra gördüğü
rüya üzerine kaleme aldığı bu kitap bir nebzede olsa yaşanmışlıkları konu
alarak kaleme alınmıştır.
Ayşe Kulin Hazan kitabında
geçmişe dönerek yaşanmışlıkları ve şuan yaşadıklarını edebi bir dille anlatarak
kaleme almıştır kitabını. Kitap daha çok günümüzü ve günümüzde yaşanan bir
takım gerek sağlık gerekte sosyal sorunları dile getirerek olayları bir sıra
halinde tasvir etmiştir.
Korona günlerinde
yaşadığı ve geçmişte kendisi ile ilgili olan bir takım olayları kitabında
anlatmıştır.
Ayşe Kulin’in Veda, Umut,
Hayat, Hüzün ve Hayal adlarındaki otobiyografik roman / anı serisinin son
kitabı olan Hazan, ünlü yazarın 2019 - 2021 yıllarını konu almakta ise de
hatıralar bu süreyi 2000’lerin ortalarına dek götürür. Covid-19 salgınına dair
bir kitap yazmak isteyen Ayşe Kulin bunu bir türlü başaramaz çünkü salgın
hastalık, yaşlılık ve Türkiye’nin içinde bulunduğu zor durum dolayısıyla bir
türlü ilham bulamamaktadır. Ayşe Kulin’in menajeri Barbaros Almanya’dan onu
arar ve bir edebi eser ortaya koymak zorunda olmadığını, hatıra serisinin
devamını getirmesinin bile yeterli olacağını çünkü en son otobiyografik romanın
yayımlanmasının üzerinden yedi yıl geçtiğini söyler. Ayşe Kulin ise hatıra
kitaplarına devam etmek istemez. Bunun üzerine Barbaros, Ayşe Kulin’in eserleri
üzerinde araştırma yapacak olanlar için geriye bir başvuru kaynağı, kaynak eser
bırakmanın iyi olacağından bahseder. Ayrıca okuyuculara sevdikleri bir yazar
tarafından hatıralar bırakmak da yabana atılacak bir hediye değildir. Sonunda
Ayşe Kulin ikna olur. Ne var ki Covid-19 günleri ile ilgili olarak yazmaya
başladığı eserini silmiştir. Ayşe Kulin’in eşi Engin ise bu çalışmayı
yedeklediğini söyler ve Ayşe Kulin’e verir. Böylece Hazan kitabının serüveni
başlar.
2020 yılında yazılmaya
başlanan Hazan, Ayşe Kulin’in yurtdışına yaptığı seyahatleri, katıldığı
konferansları ve edebiyat etkinliklerini, Türkiye’nin güncel siyasetini,
Covid-19 salgınının bıraktığı etkileri ve yazarın ailesiyle ve yakın çevresiyle
ilişkilerini konu alır. Eser dağınık bir görünüme sahip olsa da 79 yaşına
gelmiş ünlü bir yazarın hayat ve edebiyata dair tecrübelerini okumak oldukça
keyiflidir. Eser, fotoğraflarla desteklenmiştir.
Bir hastanede kalça
ameliyatı ile başlayan eser, Ayşe Kulin’in sık sık hatıralarına dalması ile
devam eder. Bu hatıralar onun çocukluğuna dek gider. Oldukça cılız bir kız olan
Ayşe Kulin’in kilo alması için anneannesi ona zorla süt içirip yemekler
yedirirken bir de bakmışsınız o küçük kız Robert Kolej’den mezun oluyor. Üstelik
mezuniyet törenine annesi ve babasının yanında nişanlısı, onun anne ve babası
da vardır. Ayşe Kulin mezuniyet sonrası evlenir, İngiltere’ye gider ve orada
üniversiteye başlar. Ne yazık ki bu evliliğe üç buçuk sene katlanabilir.
Eğitimini yarıda bırakır ve baba evine döner. Kucağında iki de çocuk vardır.
Çeşitli işlerde çalışan
Ayşe Kulin’in hayali yazar olmaktır. Bunun için işinden ayrılır ve daima yazar.
Bıkmadan, usanmadan… 1958’de yazmaya başlayan Ayşe Kulin, ilk kitabını 1996’da
bastırmayı başarır. Bu eser Adı Aylin’dir.
Üretken bir yazar olan
Ayşe Kulin neredeyse her yıl bir kitap çıkarır. Hikâye, roman, anı ve deneme
türlerinde eserler veren yazar Türkiye’de en çok satan üç yazardan birisi olur.
Onun popülerliği yurtdışında da oldukça dikkat çekicidir. Barbaros’un çabaları
sayesinde Nefes Nefese romanının yayım hakları Amazon’a verilince bu roman Last
TrainTo İstanbul adıyla İngilizce’ye çevrilir ve bir süre Amazon’da en çok
satan roman olur.
Yurtiçinde ve yurtdışında
pek çok etkinliğe davet edilse de Ayşe Kulin 2008 yılında Frankfurt’taki kitap
fuarına davet edilmez. Üstelik bu yıl Türk Yılı olarak kutlanacaktır. Açılış
konuşmalarını Orhan Pamuk ile Yaşar Kemal’in yapacağı bu fuara Ayşe Kulin’i
Everest Yayınları’nın sahibi gönderir. Yine de Ayşe Kulin davetiye sahibi olmadığı
için etkinliğe alınmaz. Bu durum onu çok üzer.
65 yaş üzerinde olan Ayşe
Kulin, Covid-19 tedbirleri kapsamında konan yasaklardan çok etkilenmiştir. Bunu
çeşitli vesilelerle dile getiren yazarı en çok üzen şeylerden birisi de
Türkiye’nin geldiği siyasi durum ve problemlerdir.
Ayşe Kulin’in bu eseri,
bu önemli ve popüler yazarın hayatını merak edenlerden öte onun üzerine çalışma
yapacaklar için bir kaynak mahiyetindedir. Ayşe Kulin’in romanlarını nasıl
kaleme aldığı, nelerden etkilendiği ya da nelere önem verdiği, daha da ötesi
nasıl bir insan olduğu bu kitabın satır aralarında gizlidir. Ayrıca 79 yaşına
gelmiş bir insanın hayata dair tecrübeleri de okunması bir hayli keyifli olan
bir durumdur.